Cuma

Kutlayalım bence.
Günler sonra eve dönüşümü kutlayalım.
Buz dolabının kapağını açtığımda süt bulabiliyor oluşumu kutlayalım.
Kargonun kolimi paramparça getirmesine rağmen, hiçbir kalemimin kaybolmayışını kutlayalım.
Taksim'in tek, Mecidiyeköy'ün çift olmasını kutlayalım.
ve İzmir'in güzel bir genç kız oluşunu.
İzmir'i kutlayalım.
İzmir'e içelim hadi.
Yavaşlığın kusur değil huzur olduğu, insanların yaşam tahtına kurulduğu kenti kutlayalım. Sabahları otuzunda koşuya çıkmış güzel bir kadın, öğleden sonra çay ve kısır eşliğinde arkadaşlarıyla sohbet eden teyze, geceleri çapkın bir genç kız olan bu kenti...
Muzaffer İzgü Sokağı'nı...
Taze kumru yiyebiliyor olmayı, çayla denizin kokusunun birbirine karıştığı anı...
Haftaların özlemini on dakikaya sığdırabilmeyi kutlayalım. Gülen gözlerle sarılıp, gülen gözlerle ayrılmayı... Dar vakitlere sığdırdığımız kocaman sevgileri kutlayalım.
Bugün, her şeyi, ama en çok İzmir'i kutlayalım.

Sonra gidip İzmir'e sarılalım.


Bu yazı Şener Soysal'a ithaf edilmiştir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder